İlk kez 1830’da Fransız doğa bilimci Alcide d’Orbigny tarafından tanımlandı, ancak bilim insanı Antonio Raimondi tarafından Pourretia gigantea olarak adlandırıldığı 1874 yılına kadar sınıflandırılmamıştı. Daha sonra 1928’de Puya cinsine yeniden sınıflandırıldı ve Raimondi’nin onuruna yeniden adlandırıldı.
And Dağları’nın Kraliçesi takma adından da tahmin edebileceğiniz gibi, bu uzun bitki dünyanın en uzun kıtasal sıradağları olan And Dağları’nda yaşıyor. Ayrıca P. raimondii, sadece Peru ve Bolivya’nın çimenlik bölgelerine özgü ve genellikle 3.000 ila 4.800 metre arasındaki rakımlarda, kuzeye bakan bölgelerde bulunuyor.
P. raimondii’nin toplam popülasyonunun neredeyse yarısı, 450.000’den fazla bitkiden oluşan ormanlara ev sahipliği yaptığı düşünülen Peru’nun Titankayocc Bölgesel Koruma Alanı’nda yer alıyor.
Ancak bu özel bitkinin boyu etkileyici olsa da, And Dağları’nın Kraliçesi’ni ilginç kılan başka özellikleri de bulunuyor. Bazı araştırmacılar, bu bitkinin bir “proto-etobur”, yani küçük hayvanları yakalayıp öldürebilen ancak onları sindiremeyen bir tür olabileceğinden şüpheleniyor. Yine de bu teoriyi kanıtlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor.
Ayrıca P. raimondii, 80 ila 100 yıl arasındaki ömrüyle bazı insanlardan daha uzun yaşayabiliyor. Bu ömrü etkileyici olsa da, potansiyel olarak bir yüzyıl boyunca hayatına devam etmesine rağmen, ömründe yalnızca bir kez çiçek açması ve bunu yalnızca ömrünün sonunda yapması da ilgi uyandıran bir diğer özelliği oluyor.
P. raimondii, beyaz çiçeklerden oluşan geniş bir sergi oluşturduktan ve 6 ila 12 milyon arasında tohumu etrafa yaydıktan sonra hayatının sonuna geliyor ancak bedeni, ölümünden sonra birkaç yıl boyunca dik bir şekilde kalabiliyor.
